Menemen

Kubilay'ı anma etkinliğimizi, geçen yıl olduğu gibi 23 Aralık'ta değil bir gün önce yaparak, izcilerimizi hem kalabalıktan korumak istedik,hem de bilgilendirmek ve fotoğraflamak amacıyla daha rahat hareket etmeyi amaçladık.

Sabah saatlerinde Menemen istasyonda Truva İzci oymağı lideri Türkân Hızlı ve izcileriyle buluştuk.Hava her sene olduğu üzre keskin ayaz..

Diğer oymaklarla buluşma noktasına giderken ,stadyum içersinde sıcak çay ikramıyla bir nebze ısındık..

İzdos liderimiz Hülya Bilgen hepimize ısınma turları yaptırdı; biz trafiği kestik, 

izcilere topluca ,uygun adımla karşıya geçme alıştırmaları adı altında ilginç! bir etkinlik oluşturduk,,eğlenceliydi...

Yıldıztepe 'ye çıkan yolun başında diğer grupların gelmesini beklerken, uzun süredir görüşmeyenler hasret giderdi,kahkahalar , neşeli sohbetler yapıldı.

Martı oymağı lideri Alev Can'la gelirken,arkalarda elinde 'ayakkabı kutusu' ile yürüyen Halit'e takılmadan edemedim))

Sincap,Pars,Leopar obaları peşisıra geldiler...

İzci Gönüllüleri,izciler,liderler buluşma noktasında neşeyle kucaklaşırken M.Ali  lider Robenson Kardeşler oymağı,Güzide Lider Mavi Öbek obası ile aramıza katıldı....

İzci Liderlerimiz

Hülya-M.Ali-Türkân-Alev-Ernam-Güzide

sevgili Mehmet 20 yaşında ve üniversite öğrencisi ,,tüm etkinliklerimizde anmalarımızda kızkardeşiyle yanımızda yer alarak hem küçük izcilerimize örnek oluyor,hem de bize destek,,,sevgili Tuğçe'nin heyecanla kabansız! evden fırlaması günün ilginç olaylarından biriydi))

Bir sürpriz de Piri Reis Deniz İzci Oymağından geldi, Onur Lider ve ergin izcileri heyecanlarıyla grubumuza hareket kattılar..

Atatürk Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri 

Piri Reis Deniz İzcileri

Mavi Öbek obası

Ernam Lider ve İzci Gönüllüleri

Sincap Obası

Türkân Lider

M.Ali Lider

İzci oyunları ısınmalarına yardımcı oluyor,,,

Yıldıztepe'ye yola koyulduk,,yollar sakin,rahat bir yürüyüşle kısa sürede yukarı çıktık....

Kubilay Kışlasının sınırlarından ,köy evlerinin arasından yürüyüş,,, soğuk ama güneşli bir hava,,,cıvıl cıvıl çocuklar,,hemen ardından gelen gönüllüler,,şu anda üniversite sıralarında olup her etkinlikte bizi yalnız bırakmayan delikanlı ve genç kızlarımız,,,,,

Grubun başını çeken Hülya Liderimize zaman zaman yetişmekte zorlandık)))

belediye billboardları yolboyu......

Anıt'a girdiğimizde bizi karşılayan askerler ertesi günün hazırlıklarını yapıyordu,,

gerekli izinlerimiz olduğunu ve ziyaret amacımızı anlattığımızda ,bize rehberlik için görevlendirilen askerle birlikte anıta doğru yola düştük..

Rehberlik yapan asker(yasak olduğundan ismini vermedi), izcilerimize Mustafa Fehmi Kubilay'ı,,23 Aralık 1930 günü yaşananları,vahşeti anlatırken , büyük bir sessizlik içinde onu dinleyen grubun hissettiklerini birkaç fotoğraf karesine sığdırabilir miyim diyerek çabaladım,,

en güzel ifadelerden biri izci gönüllümüz Demet'ten yansıdı objektife,,

Saygı duruşu ve...

..edilen yeminden sonra ziyaretçi defterine yazılanlar ;

çocuklarımızın ,gençlerimizin heyecanı görülmeye değerdi....

Martı oymağı

Mehmet (20) ve Halit (17) 

Alev Liderle.....

Aslında bu koltuklara en çok yakışacak olan şu pırıl pırıl gençlerimizdir,son olaylar açıkça göstermiştir ki içlerindeki Atatürk sevgisi,Cumhuriyet sevdasıyla her türlü yobazlığa,yolsuzluğa karşı durmaya yemin etmiş gençlerimiz oldukça, kin ve nefret kusmaya devam edenler asla amaçlarına ulaşamayacaklar...

Koltuklara oturmak yasak olduğundan  ,hızlı bir komutla 'oturun' ve deklanşöre basarak 'kalkın' diyerek yasağı deldiğimizi düşünüyordum ki arkamdaki askerleri son anda farkettim ))))

Şehitliğe geçtiğimizde ,,şehitlerden birinin mezar taşında baba adının Mustafa Kemal olduğunu gördük....

Ve tüm taşlarda yazılan ruhuna fatiha yazısı aklıma yaz aylarında balık tutarken yaptığım bir sohbeti getirdi,,söz askerlere yönelik hapis cezalarından açıldığında bazı kendini bilmezler; 'iyi oldu askerleri içeri attılar,,hiçbir şehit asker mezar taşında fatiha yazmıyormuş' demek gafletinde bulundu.Gereken cümleleri kendisine söylemesine söyledim ama onları kollarından sürüyerek buraya getirmek gerek diye düşünüyorum...

Dönüş yolunda billboardlardaki yazıları izcilerimizle yüksek sesle okuyarak yürüyüşümüze devam ettik ve Menemen çarşısına girdik.

Geçen yıl yazdığım Kubilay postumda tarihçesini ve Atatürk'ün konuyla ilgili mektubunu paylaşmıştım.

Annemin memleketinde bir kez daha bulunmak çok hoş,,,

yolda tavşanlar ve bir de peşimden ayrılmayan sevimli bir köpüş vardı))

Burcu Çay bahçesine girerek önce günün anlamına uygun etkinlik armamızı almak üzere sıraya girdik)))

Bu arada 4 önemli etkinliğe katılıp özel gümüş armaya hak kazananlar da ödüllerini aldılar..

liderim sağ el uyarısı yapsa da sol elimle verdiğim izci selamında daha fazla ısrar etmeyip doğru selamı verdim ve armamı aldım,,bu arada hasta olup kaçırdığım Tire armasını,,bir toplantı uğruna kaçırdığım Jota armasını içim sızlayarak anımsadım,,,,,

Sıra geldi yemeğe,,,cafe içinde rahat bir ortamda tüm izcilerimizle birlikte hem karnımızı doyurduk,,hem de masalar arası sohbetle yorgunluk attık)))

Liderlerimiz de fırsatı değerlendirip , kış kampı hazırlıkları için toplantı yaptılar..

Her sene karlı bir bölgede yapılan çadırlı kış kampı,,Ege'de tek karlı dağ olan Bozdağ Spil kamp alanı son dönemde otellere satıldığından ,kamp alanı sıkıntısı yaşanıyor,,sanırım yakında satılmadık tek bir karış toprak parçası kalmayacak!!

sevgili minik Dicle,,,yemekte başında durup,, 'bir arpa boyu büyüyen çocuklar'ı anlatarak tabağındakileri bitirmesine yardımcı oldum))

Yer yer hüzünlü ,,ama gençliğin coşkusunun çokça hissedildiği güzel keyifli bir gündü,,,göreve devam,çocuklarımız emanet,işimiz çok......

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

( Foto katkılarından dolayı Nalan ve Demet'e teşekkürler)