Söz

Hobi,Elişleri,Gezi,Doğa,Yaşam,Sanat
Hobby,Handmade,Travel,Nature,Life,Art

HAYATIN CEPLERİNİ BİR SİLKELEYİN HELE,
NELER DÜŞECEĞİNİ BİLEMEZSİNİZ !

7.04.2013

Psikososyal Destek ve Toplumsal Cinsiyete Duyarlılık

Psikososyal destek ve toplumsal cinsiyete duyarlılık, DAK (Doğal Afetlerde Kadınlar Çalışma Grubu) eğitim zincirinin bir halkası.Geçtiğimiz 5 Nisan günü,Kent Konsey binasında Av.Pelin Erda,bu konudaki uzman görüşlerini, duyurularımıza kulak verip gelen katılımcılarla paylaştı.


"Kadın ve erkeğin doğumundan itibaren başlayıp süregelen rol paylaşımı(ya da farklılaşması) sonucu ,afet anında ve sonrasında toplumsal cinsiyet ayrımcılığı sorunu yaşanmaktadır.Bu hemen her ülkede yaşanabilecek,bizim ülkemizde de yoğun yaşanan bir acı tecrübedir kadın için.

Kadın ya da erkek olmak bireyin kontrolünde değildir ,

özellikle kadınlar eğitim ya da meslekleriyle toplumsal konumlarını belirleyebilir, varlıklarını hissettirebilirler.Bütün toplumlarda önemli yer tutan cinsiyet statüsü; kadınlara annelik,eşlik gibi roller tanımıştır.Bu roller sonucunda kadına yönelik cinsiyet ayrımcılığını ortadan kaldırmak sosyalleşme sürecinde üzerinde önemle durulan konulardan biri."
Pelin Erda,konuşmasında yakın geçmişte yaşadığımız 'aile reisliği' konusunu açtığında yaşadıklarım aklıma geldi; devletin son nüfus sayımında eve gelen görevli 'aile reisi'ni yazmak için sorguladığında o sırada üniversite öğrencisi olan kızımı yazdırdığımı anımsıyorum,,çünkü şiddetle karşı çıktığım bir statü olan 'aile reis'liği kavramı ülkemizin sosyal yapısından dolayı -erkek -baba-koca- olması sebebiyle ortada ne kadın hakları ne de çocuk hakları bırakıyor..
Burada 'Dolaylı Cinsiyet Ayrımcılığı'diyebileceğimiz bir durum devlet eliyle yaratılmış oluyor,--biçimsel olarak eşitlikçi gözüken davranış veya uygulamaların
sonradan kadın üzerinde ayırımcı etkiler yaratması---
"Doğal afetler ya da savaş; ani gelişen (deprem,yangın,sel gibi) afetler ,insan kaynaklı afetler(bomba gibi)' den söz edecek olursak; kadınlar bu durumlarda en çok etkilenen taraf olarak , hem sosyal kaynaklara erişimde cinsiyet ayrımcılığını yoğun yaşarlar hem de psikolojik çöküntü yaratan kendilerini suçlama
(aile bireylerine-evlat-yeterince yardımcı olamadığını düşünerek)
 ile başbaşa kalarak topluma ve kendilerine yardımcı olamazlar.Ki  buna içselleştirilmiş iyi kadın özelliği diyebiliriz-çocuklarını kaybeden kadınların kendilerini suçlaması hayatta kalma içgüdüsünü bastıran bir duygudur."
"Afet öncesi yapılabilecekler: kadınlar kendilerini ve diğer aile bireylerini koruyabilecek önlemler konusunda eğitilmeli,afet çantasından,evdeki eşyaları sabitlemeye,çocuk travması hakkında bilinçlendirmeden  acil durum planlarına kadar her türlü eğitim verilerek görebileceği zarar en aza indirilmelidir."
"Sosyo-ekonomik açıdan zayıf  ülkeler ve bu ülkelerdeki dezavantajlı gruplar(yaşlı-çocuk-engelli) afetlerden daha yoğun olarak etkilenirler.Ağır iş yükü(çadır hayatı,susuzluk gibi) kadınların üzerine biner ve aynı zamanda mahremiyet yoksunluğu , eşlerin anlayışsız davranışları sonucu pek çok kadın psikolojik travmalar yaşarlar."

"Yaşanan denetim zafiyeti,önlem almamak afetin büyümesine etkendir.Yoğunlukla deprem afetlerinde bu durum kadınların çok daha fazla etkilenip zarar görmesine neden olur.
Çocukların kendisini suçlama eğilimleri yoğundur ve çocuk travmasının üstesinden gelebilmek için anneler afet öncesi ve sonrası eğitilmelidir."
"Maddi zararlarda da kadınlardan ziyade erkeğin iş kaybı,ne zaman nerede yeni bir hayat kuracağı dikkate alınır,planlama ve uygulamalar da bu esasa göre yapılır ve  maddi yardımlar erkeğe verilir.-Ki bazı ailelerde erkekler de bunu yanlış yollarda (içki-kumar-kadın gibi) yitirerek ailesinin mağduriyetine neden olurlar.
Bunun bir örneği de Endonezya'da yaşanmış,felaketten sonra dağıtılan cep telefonları sadece erkeklere dağıtılmış..Aile içinde meslek ve girişimlerle ilgili kararları erkekler veriyor ve kadın önemli kararlar aşamasında olmadığından(mahalle acil durum planlaması ya da siyasal yapılaşmada) kadının gereksinimleri gözardı ediliyor."
Toplumsal Cinsiyet Körlüğü:
"Kocaeli depreminde yaşanan pek çok olaydan biri de kadınların gelen yardım paketlerinde hijyenik pedlerin,çocuk bezlerinin olmayışı idi,ve son Van depreminde bu eksiklik giderildi ; ayrıca daha önceden aile bazında yapılan yardımlara ulaşamayan toplumun bekar ve dul  kadın kesimine öncelikli yardım paketi sistemi Van depreminde uygulandı."
"Kadınlar çocuk bakımı,eğitim ve gözetimi gibi işlerle afet sonrası görevlendirilirken arama kurtarmada yoklar, karar verme sürecinde yer alamıyorlar.
Geçici barınma yerleri erkeğe göre planlanıp düzenleniyor,kadının yaşadığı travma sonucu azalan istek karşılığı gördüğü şiddet artıyor.Bu durumlar kadın-erkek birlikte eğitimin önemini bir kez daha göz önüne seriyor."
"Afet sonrası yapılacaklardan biri de aile afet planı çerçevesinde uygulanan planın eksik-yanlış yanlarının konuşulmasıdır.
Ayrıca afet anında sokaktaki,alışveriş merkezlerindeki,sınıflardaki ilgili personelin talimatlarına uymalı , bu konuda aile bireyleri eğitilmeli,kadınların her türlü karar aşamasında yer almaları(aile içi ve toplumda) sağlanmalı,,,"bunun için de DAK tüm  yetişkin ve genç bireylerimizi ücretsiz eğitime ve seminerlerine davet ediyor, İzmir Büyük Şehir Belediyesinin sunduğu olanaklarla bu eğitimin bir fırsat olduğunu yineliyorum,,,TRAC Telsiz eğitim günlüğümüzde buluşmak üzere)))))
Çaylar DAK üyesi tatlı arkadaşımız Figen Hanımın elinden,,,
DAK üyesi Tülay Akman Hanım , Figen Hanım;
Çalışma Grubu Konsey Sekreterimiz Senem Türkaydın Elmalı Hanımla programı gözden geçirirken,
0 232 293 18 92

Hiç yorum yok :