KADIN

Mirabel Kardeşler

25 Kasım ,Dominik Cumhuriyetinde,Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele eden Clandestina Hareketinin öncülerinden olan Patria,Minerva ve Maria Mirabel kardeşlerin sistem tarafından katledildiği tarihtir.Mirabel kız kardeşlerin,askerler tarafından tecavüz edildikten sonra vahşi bir şekilde katledildikleri,utanç gününün ve insanlık ayıbının yıldönümüdür.

1960 yılının 25 Kasım'ında Dominik Cumhuriyetinin kuzey bölgesinde,bir uçurumun dibinde 3 kadının cesedi bulunur.Bunlar Mirabel kardeşlerdir.

Ertesi sabah gazetelerde bu ölümlerin bir kaza sonucu meydana geldiğini anlatan bir haber çıkar.Ama gerçek göründüğü gibi değildir.

Mirabel kardeşler,ülkelerinde siyasal özgürlük için kararlılıkla mücadele ederek Latin Amerika'daki diktatör R.L.Trujillo'ya meydan okur.Bu yüzden diktatörlük tarafından zulme uğrayarak pek çok kez hapsedilir ve en son olarak da 25 Kasım 1960 günü arabalarından zorla indirilerek tecavüz ve işkenceyle katledilirler.Sonrasında bu katliam kayıtlara "araba kazası" olarak geçecektir.

Mirabel kız kardeşlerden birinin kod adının Kelebek olmasından da esinlenilerek,o günden sonra bu üç kız kardeş,gerek Dominik'te gerek dünyada "Kelebekler" adıyla efsaneleştirilerek anılmaya başlanırlar....

İzmir'de Kadına Şiddete Hayır! demek için toplandık.

Program oldukça yüklü,yürüyüş Fuar İsmet İnönü Merkezine,

Ulusal kanal ve Ege tv ile yazılı basın vardı ama ilgi az :((

                                      

1985 yılında BM tarafından "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetin Yok Edilmesi İçin Uluslararası Mücadele Günü" ilan edilir. 

Basın açıklaması Kıbrıs Ş.caddesinde.

Sokak Tiyatrosu....

Ve Fuar'a vardığımızda çok sevgili eski başkanımız Piriştina bizi karşıladı.

İsmet İnönü Sanat Merkezi.

Mirabel Kız Kardeşlerle ilgili bir slayt gösterisi...

Aziz Başkanın eşi ve...

...bayıldığım Av.Hülya Gülbahar ...

Hülya hanım bir saatlik konuşmasıyla hem bilgilendirdi hem bir kadın avukat olarak nice mağdur kadın müvekkili ile ilgili anılarından sözetti. Yolda yürürken sabah beri hiçbir şey yememiş kadının bir gevrek alması için eşine nasıl yalvardığından ve ötekinin onu hiç umursamadığından....
sadece komşudan aldığı bir ödünç jetonla kendisini arayan korku içindeki kadınlardan....

Can Dündar'ın kadınla ilgili o çok ÖZLÜ ve kadını aşağılayıcı söz ve şiirlerinden;

son 10 yıllık dönemde ; 1955 yılında %72 olan kadın işgücünün, %18 .lere nasıl düştüğünden.......

doğu anadolu bölgesinde kadınların %90 dan fazlasının harçlığı olmadığından,en zengin kadınların bulunduğu ege bölgesinde bile kadınların % 76 .sının harçlığı olmadığından........

sözetti,dahası orada salonda bulunan kadınları olabildiğince "kadın olmak=insan olmak"konusunda bilinçlendirmeye çalıştı......

Tiyatro Forum interaktif bir tiyatro oyunuyla seyirciyi de içine alarak güzel ve acı  bir oyun sergiledi.Bu sebeple de cesur kadınlar tanıdık seyirciler arasında..

Oyunda ; sinirli ve ayıcık koca Abbas'ı  karısını öldürmekten alıkoymak için sahneye gönüllü kadınlar çıktı ve kimse engel olamadı kendi ölümüne:))

Sonuç: "Abbas durdurulamaz " olacakken çözüm yine tiyatroculardan geldi: İlk tokatta gidip sığınma evinden ve yetkililerden yardım al.....

 .... bu o kadar kolay değil,bir de dağ başındaysanız üstelik........

Foto:rhr

Fuar'ın o sezon dışı tenhalığı tartışılmaz güzel....

Atatürk ve İsmet İnönü sohbet ediyor....

Bu da komik işte.........

Alsancak'ın yeşilliğini çok severim,ara sokaklarına dalmadan eve dönülmez şimdi.

Foto:rhr

"oynak,ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan 

kadınlar,

bizim kadınlarımız

şimdi ayın altında

kağnıların ve hartuçların peşinde

harman yerine kahriban başlı sap çeker gibi

aynı yürek ferahlığı ,

aynı yorgun alışkanlık içindeydiler.

Ve onbeşlik şarapnelin çeliğinde

ince boyunlu çocuklar uyuyordu.

Ve ayın altında kağnılar

yürüyordu Akşehir üzerinden Afyon'a doğru."

N.H.Ran