Söz

Hobi,Elişleri,Gezi,Doğa,Yaşam,Sanat
Hobby,Handmade,Travel,Nature,Life,Art

HAYATIN CEPLERİNİ BİR SİLKELEYİN HELE,
NELER DÜŞECEĞİNİ BİLEMEZSİNİZ !

7.11.2012

DÖNÜŞ

SOKAĞIM
Sokağım göz kamaştırıcıydı.
Yıllar akıp geçti.Bir hayli şey öğrendim,başka ışıklar gördüm,yani,bitkiye olduğu kadar insana da gerekli aydınlığın göklere,güneşlere ve denizlere göre değişen eşşiz renklerini bir bir saydım.Ama hiçbir şey,ne tabiat, ne de kitaplar,sokağım'daki güneşin o amansız,o değişmez beyazlığı kadar anılarımda yer etmedi.
Şüphesiz,bu göz kamaşması sadece içimden gelen bir şeydi ya da sadece hafızanın geçirdiği başkalaşımlar da vardı ve bunun gerçek olduğuna emindim.Ama güneşten gelen bu esinlik hayatın esenliği idi.On yaşımdaydım ve ilk defa hissediyordum hayatı : kendini bir ilk yarayla duyuruyordu; bitkisellikten çıktım,anasından ayrı düşmüş bir hayvana döndüm; ve bir yavru kedi değil de küçücük bir insan olduğum için yanağımda kurumuş bir damla gözyaşı kaldı.

Evet, güneşin beyaza boyadığı  kül rengi binalarıyla, aralarından yeşil otların fışkırdığı sokak taşlarıyla, kendi yalnızlığını kuşatan sınırlarıyla sokağım, yaşadığım her anı hiçbir zaman unutamayacağım kadar göz kamaştırıcıydı.Sanki ben değil de , bembeyaz bir ışık içine gömülen , kendi kaybolmuş çocukluğum söz konusuymuş gibi , ilk acıların karşısında gözlerini kırpıştırarak bütün saflığıyla duran ve kalbi bambaşka çarpan bu ürpermiş çocuğu tekrar görüyorum.O zamanlar dünya yine de sevinçlerle doluydu.......

Robert Sabatier-İsveç Kibritleri-1977 basım
Reha'dan; içindeki anılarla...birgün sahibine ulaşması umuduyla.


EGEnin HALİKARNASI

"Kayıkların burnu engin ve hürriyet kokusunu kapmıştı.Rüzgar hafif hafif esiyordu. Orsa ederek çekerken,yelken amuraları kahkahayla gülüyor ve bütün kayıklar gökler gibi gürlüyordu. Artık dünyanın her günkü geçmişinden bıkmış,bezmiş,içten kopan bir çığlık fırlayıverişiyle öndeki açıklığa atılmıştık.Uzaklara yetmek,yetişmek,açık ufka hürriyete doğru,hürriyetin yaşadığı yerde yaşamak için gidiyorduk.Kayık çılgın bir sevinçle çırpınarak,martı gibi havalanarak ,mavi göklerin koynuna atılmayı orada kaybolup rüzgar olmayı istiyordu. Gözlerimiz,ruhlarımız uzaklıklarla doluyor.Okyanusun derin ve sonsuz bakışı sevinçle taşıyor,dudaklarımızdan uçan şarkı mavi gökte masmavi oluyor,sancak ve iskele omuzluklarından köpük serpintisi,duman alevleri gibi harlayıp yükseliyor,her dalga dalan pruvaya pırlantalar saçıyor,enginin kayığa çarpıp göklere savurduğu her dalgasından güneş bir gökkuşağı yaratıyor,bu gökkuşaklarından yapılmış zafer tâkları altından kayık,uzanan bir şarkı gibi geçiyor."
1939 Basım -EGE KIYILARINDAN
Halikarnas Balıkçısı

Bu Gece

" Yollar tozsu tozsu kokar. Gece yolculuğu bir hoştur Çukurova'da.  Adam, ayak bileklerine kadar toza gömüle gömüle yürür. Her bastıkça iki yana serin bir toz fışkırır. Ve gecenin karanlığında yıldızlar. Yıldızlara çiy düşmüştür. Yıldızlar ıslak ıslaktır. Gecenin karanlığında insan düz ovayı, alabildiğine dümdüz, bedeninin her bir yerinde duyar, ürperir. Bu ürperti hoşa gider."

Çukurova yana yana
Yaşar Kemal 
1955 Basım

2 yorum :

Celali BOYLU dedi ki...

Bir Çukurova'lı olarak teşekkür ederim size...:)

Banuca dedi ki...

Maziye dalmışsın özgür hatuncum, iyi mi kötü mü bilemiyorum yani ...