Tire 'de bir gün...
Basmane'den kalkan trenle Ege'nin şirin beldelerinden İzmir'in ilçesi Tire'ye doğru yolculuğa çıktık.Gar'da eski bir vagon ve lokomotif zamanın içinden kopup gelmiş gibi,, yolcuları gar restoranda molada olmalı ))...çekilen birkaç pozun ardından çalan düdükle yerlerimizi alıyoruz.
Gezimizi özellikle Salı gününe denk getirdik, meşhur Tire Salı Pazarını görmeyi, fotoğraflamayı hanidir arzuluyordum,hiç görmemiştim...
Aslında bu vagonla gitmek ne kadar keyifli olurdu kimbilir))
Yine de yolculuğu daha da tatlı kılmak adına bir kalp şeker aldım yanıma,,işin doğrusu Can da bu geziye katılacaktı ,son anda bir engeli çıktığından gelemedi;O'nun şekerini sakladım,,,, )))
Saatler geçtikçe şeker balık kuyruğuna döndü )))
Eski tren istasyonları perişan,,,kapatılmış metruk binalar..
Sonunda Tire'ye geldik,,2 saatlik bir yol..Şeker de bitti !
Ana caddeden merkeze,Cumhuriyet Meydanına yürümeye başladık.Tren bir hayli kalabalıktı,,ertesi gün yağmur geliyordu hava raporuna göre ve bugün de muhteşem bir gökyüzü altında keyifle gezmek için İzmir ve civar ilçelerden gelenlerle pazara doğru yola koyulduk..Bu arada tren yaşlılara 5 tl,,benim gibilere 6 tl...e olacak o kadar,gençlik başa bela ))
Cumhuriyet Meydanı ve Park
Pazar tüm şehre yayılmış,,her sokak rengarenk yiyeceklerle dolu...
Hiç bu kadar iri üzüm gördünüz mü ?
Çintaaaaaar !
Bamyeler o kadar iri ki; uzaktan gördüğüm tarihi bir minare ile boy ölçüşmeye kalktı)))))
Lahanalar "beni taşı" diyorlar ama ben yüz vermedim; hiç sevmem (
Ayşe Kadın Fasulyeye bayılırım,,ama Karşıyaka'da gerçeğini bulmak mümkün değil,,orada görür görmez anladım lezzeti ve kaçırmadım,aldım..
Daha sonra pişirdiğimde inanılmaz şeker lezzetini görmeliydiniz, yani tatmalıydınız,,,ama baharat eklemeden,tatlı haliyle,,muhteşem bir lezzetti...
ve ne ayıklarken ne de yerken hiç kılçığı yoktu !
Özel bir müze ...
Müzeyi gezmek istedik ama tadilattaymış,açıkçası sezon bitmeden tadilata giren yerleri hiç sevmem,ilgilenmedim de..
Ve benim aşık olduğum çiçek,Koyun Gözü'nün katmerli olanını gördüm,,yavaşça tohum çaldım )))
Öğleyin ; tavsiye üzerine meşhur Tire köfte yemek için Hacı(!) ya gittik.Masalar hazırlandı,sipariş vermeden bir takım şeyler konuldu...
Ve doğrusunu söylemek gerekirse sinirli bir etten yapılmış,soğuk bir köfte (!) yedim iki misli fiyata (( Çiğli Kipa'daki Tire köftecisini tercih ederim; hem eti ağızda eriyor,,hem de sıcak bakır sahanlarda servis yapıyor.Üstelik sıcak pide ile ve yarı fiyata......kısacası...hayal kırıklığı..
bir de yemeğin üstüne tatlı diye bizim sabah kahvaltısında yediğimiz,lor ve karadut reçelini önümüze koymazlar mı !
ekmeksiz yenmiyor elbet,,,neyse,,siz de öğrenin,bize öğrettiler,orada buna "tatlı" diyorlar !!!
Sokakları gezmek ve yöresel zanaatkârları yerinde görmek hoşuma gitti...
kalaycı..
semerci..
keçeci...
Böyle kendi halinde, tezgahı olmayan keçeciler yerine,,,
bölgenin sosyetik keçecisine daldık ne hikmetse...
Adam bir de Karşıyaka'ya çemkirmesin mi ? Gelmiş de, workshop yapacakmış da,yer göstermemişler,,,,,
sonuçta yaptığı ürünler uzun ömürlü değil,çok dikkatli kullanmak gerekiyor,kısa zamanda yıpranan bir tarz kullanıyor ince keçe işlerinde....
Bu minderlerden biri de benim totoda şu anda,,kalın olduğundan güzel ısıtıyor,(kombim bozuk-üşüyorum üç gündür(((
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder