Söz

Hobi,Elişleri,Gezi,Doğa,Yaşam,Sanat
Hobby,Handmade,Travel,Nature,Life,Art

HAYATIN CEPLERİNİ BİR SİLKELEYİN HELE,
NELER DÜŞECEĞİNİ BİLEMEZSİNİZ !

5.12.2012

Vapurun Hayaletleri

Vapurdayım; ışıklar içinde plastik uzun kanapeler.Sıcak ama makine yağı  kokulu.Makine dairesinden gelen uğultulu ritmik ses kapı açılıp kapandıkça gidip geliyor,...aniden ;

"Bir otel odası.Işıklar açılmadan önce bir tren sesi duyulur.Çok yakından....Ardından trenin düdüğü.İki kısa bir uzun.Işıklar yavaş yavaş açılırken tren sesi uzaklaşır."


Neler oluyor,deniz,çaycının tepsisi,şıngırdayan bardaklar,yan gelmiş dünya pencerede...aman ! tankeri dolaştık yine, ortada uyuyakalmış devasa demir yığını..

" Onun sesinin yerini cep telefonu sesi alır,gittikçe cep telefonunun sesi daha net duyulur.Işıklar tamamen açıldığında sahnede bir koltuk,seyirciye doğru bakan,karşısında bir televizyon,seyirciler arkasını görür,önü koltuğa bakar.Koltukta bir adam 30-35 yaşlarında,gayet sıradan.Koltukla televizyon arasında bir masa."

Karşıda  tam lombozun altında öğrenciler olması gerektiği gibi dikkati çektiler en sevimlisinden en seslisinden..Vapur yaşlı,Attila İlhan oturduğundan bu yana her sabah Karşıyakalı kokan kanapeler çoktan yenilenmiş kılıflarıyla sadece kırmızılar.

"Masanın üstünde silah,içki-tercihen viski-içki içilebilen bir bardak,cüzdan,anahtarlar,gazete ve cep telefonu.Ayrıca herhangi bir yerde tek kişilik yatak.Herhangi bir yerde,sahnenin en arka köşesi olabilir,divan aynası ya da ayna.Masanın üzerinde bir başka sabit telefon.Herhangi bir yerde küçük bir buzluk.Büyük ihtimalle işlevsiz.Çalışmıyor olmalı.Işıklar açılmaya başladığı an cep telefonu sesini duyarız,tamamen açıldığında Adam masadan cep telefonunu alır konuşmaya başlar.Oyun boyunca Adam içkisinden içer..."

Deniz yine ayna,salon boyunca huzmeler oluştu güneş buluttan sıyrılınca.Başımı her kaldırdığımda yer değiştirmiş insanlar,ama kanapeler hep can alıcı kırmızı,lombozlar,uyarı levhaları-şu can simitleri-koltuğun altında hani-pencere önünden aniden geçen miçonun sigara dumanı..

" Adam: Sevil...nerede olduğum seni ilgilendirmez.Ait olduğum yerdeyim..Evet yine saçmalıyorum.Böyle bir yeteneğim var,kullanıyorum.Az önce tren geçti Sevil.Keşke az önce arasaydın.Sana da dinletirdim.Hayır,lütfen usandığını söyleme.Usanman için sevmiyorum ben seni.Beni anlamanı...(içkisinden içer,sinirli).Beni anlamıyorsun!Yalnızım! (ağlamaklı) Trenin düdüğünden korkuyorum.(susku) Sevil.Seni seviyorum. (sakin) Ben senin kocanım.Ama sen benim karım değilsin..Yine aynı yerde olup olmadığımı bilmiyorum.Çünkü aynı yer diye bahsedilen yeri bilmiyorum.Bana her defasında ayrıymış gibi geliyor...Evet içiyorum.Bok gibi içiyorum..Hayır,yeni başladım.Fakat kendime ait içki rekorunu hiç olmazsa egale etme telaşındayım..Saçmalamıyorum! Niye beni anlamıyorsun? Gelmiyorum,evet..Bu kaçıncı mı?Saymadım...Hayır,bu defa eve gelmiyeceğim.Ben kendimi öldürüyorum.Öldürürken kana alkol karıştırıyorum,maksat otopsinin boku çıksın!Her zaman böylesin işte! (içkisinden içer bağırır.)Beni ciddiye almıyorsun!Kocanı tanımıyorsun! Herhangi biri gibisin.Ve hayatımda o kadar çok herhangi insanlar var ki.(sakin,tane tane.)Bazılarının yüzünü unutuyorum.(kısa susku).Sevil.Neden beni sevmiyorsun.Ciddi ciddi...Evet şaka yapmıyorum.Kendimi öldüreceğim.Seninle bir alakası yok.Alâsı var...(bardağı bitmiş,doldurur,içer).Ben seni her zaman sevdim.Sen beni sevmedin.Sevmeye tenezzül bile etmedin.(bağırır.)Sus.Susarak dinle beni.Hayır, yalan konuşuyorsun!(sakin,içerek devam eder.)Peki neden elimi tuttun o çay bahçesinde?Neden baktın gözlerimizin ta içine?Neden kanlandın gözlerimizin içini?O çay bahçesinde ,o perşembe günü, "Hep yanında kalmak istiyorum,yaşadığım sürece", dedin...Dedin,dedim...Dedin işte! Birazdan kendimi vuracağım.Ve benim sevgili karım,bir cinayete sebep olacak.Maktülün silahının hem tetiği hem tetikçisi olarak...Kapatma.İki güzel laf ediyorum,tekil olan güzelliğe alkol kıvamında...Sevmiyor musun,beceremiyor muyum? Tamam işte beceremediğim şeyleri seviyorum ben de.Sen gibi...Sevil...Sevilmiyorsun artık.Alış,verişsiz olmaz.Ama alıyorsun ya sen şimdi ben veriyorum.Ölümü, veriyorum.Şerefine! (içkisinden içer,masadaki silahı eline alır,alnına dayar.) Silahı alnıma dayadım.Alnından öperdim seni,hatırlarsın.Alından öpülesi bir alnın vardır,bunu da hatırlarsın.Hatırlamaya çalış ki,ben unutabiliyorum.Ağlama.Ölenin arkasından ağlanmaz.Hayır,alından değil ,kalbimden tek kurşunla öldürüyorum kendimi.Sana ne,alın benim,kalp benim,istediğim yerden öldürürüm,bu katlin katili benim.(silahı kalbine götürür.)Hiç umurunda değil,değil mi?(eli tetikte.) Kendine iyi bak sevgili karıcığım.Seni sevmek güzeldi...(tetiği çeker,ışıklar söner.Işıklar açıldığında Adam seyircilere doğru 'sus' işareti yapar.Yavaşça eline telefonu alır.Gayet sessiz telefonu dinler,bakar,sinirli,şaşkın,birden sevinir,telefonu kapatır.İçkisinden koyar.İçerken...)
Adam : Bu sefer kesin gelecek.Hemen telefonu kapatmış.Koşturarak geliyordur.Ateş ettiğimi duydu..........."

Bir darbe..bir daha .İşte Karşıyaka iskelesine yanaştık.Vapurdaki hayalet bu kez kızımın okul arkadaşlarından Ali Doğanbay'ın  imzalayarak bana hediye ettiği Mitos-Boyut yayınlarında basılan 1.Oyun Yazma Yarışmasında Özendirme Ödülü alan TEK KİŞİLİK CİNAYET adlı oyununda yer alan Adam' dı.....

Evimizi taşıyıp fakülte karşısında tuttuğumuz minik zemin kata yerleştiğimizde hemen yan sokakta bir öğrenci evinde kalan üç arkadaştan biri Kıbrıs'lı Ali.Binbir güçlükle devam ettiği okul , sahne sanatları Dramatik Yazarlık ve Dramaturgi  bölümü;yıl 2006....  iki defa , evlerinden bilgisayarları eve giren hırsız tarafından çalınan , burslu okuyan bu arkadaşlarla dört yıl süren güzel dostluğumuzun bir anısı bu kitap.Okul bitince yıllarca tv dizi senaryolarının yazımında yer alıp hayatını kazanmış parlak gençlerden biri...
Bu kitabı okul bitmeden yazmış ve ödüllendirilmişti,koca bir koli kitapla......

Devamında sürpriz gelişmelerin yer aldığı,okurken yüksek sesle güldüğüm çok güzel bir oyun....Sağlıcakla./rhr/Karşıyaka

Hiç yorum yok :